Özel Öğrenme Güçlüğü Riski Taşıyan Bireylerde Erken Müdahalenin Önemi

Erken çocukluk dönemi, gelişimde en önemli dönemlerden biridir. Bu dönem boyunca çocuklar hayatlarının diğer dönemlerinden daha hızlı bir şekilde büyür ve gelişirler. Dolayısıyla bu dönemde yapılacak erken müdahaleler bireylerin bilişsel kapasiteleri, kişilikleri ve sosyal davranışları üzerinde kalıcı bir etki gösterecektir. Erken çocukluk döneminde uygulanan müdahale programlarının hepsi çocukların ihtiyaçlarını gözetmektedir. Bu programlar; ortak bir amacı paylaşmalarına rağmen çocuklara ve ailelere sunacakları hizmetlere göre ve her programın geliştirmeyi hedeflediği sonuçlara dayanan tasarıma göre farklılık göstermektedir.

Özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG) ile ilgili sayısız araştırma, erken tanı ve erken müdahalenin önemine işaret etmiştir. Araştırma sonuçları, risk grubunda yer alan çocukların okul öncesi dönemde belirlenebildiğini ve uygun müdahale programları ile desteklendiğinde öğrenme güçlüğü ile tanılanma olasılıklarının büyük oranda azaltılabildiğini göstermiştir. ÖÖG pek çok sorun ya da hastalık gibi çok erken fark edilebilir. ÖÖG olan bireyler sosyal hayatta ve okul hayatında yaşıtlarına göre daha yavaş ilerlemekte, karşılaştığı sorunlara yönelik strateji geliştirmekte daha yavaş, düşük benlik algısı ve özgüvene sahiptir. ÖÖG; çoğunlukla birçok çocuk için ilkokula başladığında ve akademik becerileri kazanmakta zorlandığında fark edilir. Ancak okul öncesi dönemde erken belirti gösteren çocukların öğrenme güçlüğü açısından değerlendirilmesi, erken tanı ve müdahale için oldukça önemlidir. Öğretmenlerin diğer çocuklardan daha farklı öğrenme stiline sahip olan bu çocukları erken fark etmesi, ÖÖG olan çocuk için özel olarak hazırlanmış bireyselleştirilmiş eğitim planını ve farklı değerlendirme stratejilerini de beraberinde getirecektir. Bütün bu çabalar ÖÖG olan birçok çocuğun erken müdahale şansı yakalamasına ve öğrenmeye yönelik olası güçlüklerinin en aza indirgenmesini sağlayacaktır. Öğrenme sorunlarını erken yaşta tanımada ve müdahalede, okul öncesi eğitim veren kurumlarda çalışan eğitimcilerin ve çocuk doktorlarının çok önemli rolleri vardır. Bu çocukların erken teşhisi ve tanısı günümüzde önemini kanıtlamış bir gerekliliktir. Çocuğun sorunu ne denli erken belirlenirse, gereksinimlerine uygun türde eğitim programına o kadar erken yaşta yerleştirilebilir. Erken dönemdeki eğitimin, özel gereksinimi olan çocukların genel gelişimlerini hızlandırdığı, bilişsel, sosyal ve dil becerilerini artırdığı, hatta fiziksel gelişimlerini bile farklılaştırdığı bilinmektedir. Böylece yaşamın ilk yıllarında verilen programlı ve sistematik bir destekle, çocukların tüm kapasiteleri ortaya çıkabilmekte ve temel eğitim için gerekli alt yapı hazırlanmış olmaktadır.

Etkili bir erken müdahale programı çocuklara, aileye ve topluma, önemli ekonomik ve sosyal faydalar sağlar. Erken müdahale programlarının etkilerini inceleyen araştırmalar müdahaleden yararlanan çocukların bilişsel, motor ve sosyal gelişimlerinin, iletişim becerilerinin, okula uyumlarının, okul olgunluklarının, IQ düzeylerinin, erken müdahale programlarından yararlanmayan çocuklardan daha ileride olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca ebeveynlerin çocuk gelişimi ile ilgili bilgilerinin, tutumlarının ve davranışlarının, ebeveyn-çocuk ilişkisinin geliştiği belirlenmiştir. Bir çocuğun ÖÖG problemi erken tanı ve teşhisle belirlendikten sonra, uygun programlar vasıtasıyla, eğitimine başlanması ve gelişim alanlarının desteklenerek, normal gelişimine paralel olacak şekilde, açık kapatılmaya çalışılmalıdır.

Akbar VATANKHAHI
Klinik Psikolog